Ne varmış, ne yokmuş?

Müştebaya Özlem?

Nurettin abi ile tanıştığımız geceyi anlatırken bahsetmiştim Müşteba'dan.
Eski erkek arkadaşım.
Hayatımın çok değerli ve özel ve dolu dolu geçmesi gereken 5 ayını almış, içine etmeye çalışmış, ama tamamına edememiş, yarısı dışarıya gitmiş çünkü, bir kişi.
5 ay!
5 ay bir arkadaşınız sizde kalsa özlersiniz, (5 aydan fazlası kendini özletmeyebiliyor), bir kediniz, köpeğiniz, kuşunuz olsa 5 ay sonra çekse gitse özlersiniz, ne bileyim balık mesela, vasıfsız durur hayatınızda, size ne bakar, ne güler, ne ağlar, ne oynar, ne koşar, sadece beslersiniz ve bön bön bakarsınız, hayatınızdaki tek işlevi budur ama onu bile özlersiniz 5 ay hayatınızda kaldıysa. Ama ben Müşteba'yı özlemiyorum.
Garip değil mi?
Bu bir insan. Bildiğiniz 2 kolu 2 bacağı olan, göz kulak burun boğaz hepsi doktor onaylı, bir insan işte.
Ve ben bu insanla 5 ayımı paylaştım. 5 ayımın sevincini, hüznünü, hediyelerini, filmlerini, en güzel gezmelerini, en önemlisi de boş olan zamanın büyük kısmını onunla paylaşmışken, şimdi özlemiyor olmak, hatta "ohh bee iyi ki de yok" diyebilmek ne acı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder