Ne varmış, ne yokmuş?

Tahsin'e kalkan kadeh kırılmaz!

Merhaba Tahsin,

Beni aradığın için teşekkür ederim. Ne kadar iyi oldu bilmiyorum ama gururum okşandı.
Alışveriş merkezinde, her zamanki zırvalarımla haşır neşirken birden telefonumun çalması, ve kocaman bir Tahsin yazısının telefonun ekranından bana bakması damarımda kanımı harekete geçirdi, kalbim bedenime öyle bir kan pompaladı ki, bir an nefes alamadım ve başım döndü Tahsin. Hatta kısa süreli şuur kaybı yaşadığımı da itiraf etmeliyim.
Özür diledin benden.
Benim için dünyadaki en anlamsız iki kelime olan "özür" ve "dilerim" i aynı cümlede kullandın. Toplantın uzamıştı. Arayamamıştın da, şarjın bitmişti çünkü. Çok istemiştin gelebilmeyi Tahsin Buluşamamalarına ama nasip olmamıştı Tahsin. Aman boşver, adı üstünde Tahsin Buluşamamaları işte.
Önce böyle dedim sana." Boşver" dedim, "sıkma canını" dedim. "Ben çok keyifli bir gece geçirdim, çokta tatlı insanlarla tanıştım, bir kalamar dolması vardı kiii mmmmm, parmaklarımı yedim." dedim, ama seni kesmedi Tahsin.
Benim o gece sensiz eğlenmiş olmam, mutlu olmam seni mutlu etmedi. Oysa delicesine mutlu olmalıydın Tahsin, çünkü o gece orada içilmiş her yudum sana içildi, her kadeh sana kaldırıldı, söylenen her şarkı sanaydı. Her lokmayı sende tadına var diye güzelce çiğnemiştim. Yalnızdım, ama yine sana dökülmüştü kalbimdeki tüm kelimeler, sana yazıp çizmiştim Tahsin. O gece sensiz eğlenmemiştim ben, seninle eğlenmiştim. Beni bir kez daha yalnız bırakışınla eğlenmiştim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder