Ne varmış, ne yokmuş?

Diren Kalp




Gezi parkı içi direnirken, her gün Taksim'e gidip gelip bir yandan da evdeki ve işteki ıvır zıvırlarla uğraşırken ister istemez güçsüz kalıyor insan bedeni. Ama sebep özgürlükse eğer, yolunda çekilen her çile kutsal oluyor beden içinde. O yüzden durup dinlenmeden, arada ufak eslerle devam ediyoruz direnişimize. Kah biber gazına karşı, kah tomalara, Erdoğan'a, Vali Mutlu'ya, Gökçek'e, Misbah Demircan'a (!), POLİSe, haksızlıklara, özgürlüğümüzün elimizden alınmaya çalışılmasına, İstanbul'umun yeşilinin yok edilip, yerine beton yığınlarının yapılmasına, bayramlarımızı kutlamamızın bile yasaklanmasına, yandaş ana akım medyaya, yediğimize içtiğimize dahi müdahale edilmesine, kaba ve diktatör bir başbakana direniyoruz da, aşka direnemeyebiliyoruz tüm bu karışıklık içinde.